Evet bu size yöneltilen bir soru, Facebooklaştıramadıklarımızdan mısınız? Hayatımıza yön veren, sabah uyandığımızda elimize aldığımız akıllı telefonlarımızla dünyaya tutunduğumuz internetin ilk yaygınlaşmaya başladığı zamanları hatırlayın. Sadece içerikleri okuyup tüketebildiğimiz çok dar bir alan bulunmaktaydı. Hatta “ya bu cihazlar olmadan biz napıyorduk” dediğimiz akıllı cihazlardan önce, GSM Operatörlerinin bile politikalarına daha “internet paketi” kavramı girmemiş, sms en önemli iletişim yöntemiydi. İnternet’in bu haline Web 1.0 denmektedir. Kullanıcıların sadece tüketebildiği, internet içi üretimde bulunamadığı döneme Web 1.0 denmekteydi.
Daha sonrasında ise Mark Zuckerberg ile Facebook ortaya çıktı. Fakat Facebook Mark Zuckerberg’in ilk girişi değildi. Facebook çıkmadan önce Mark Zuckerberg, Harvard’da öğrenciyken, okuldaki öğrenciler arasında popüler olan “Face Mash” adında fotoğraf paylaşma uygulaması çıkarttı fakat Harvard yönetimi güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verdi. Aslında Mark Zuckerberg’in bu son dönemlerde geçirdiği kötü günleri ve kullanıcılara yaşattığı kötü günleri Harvard Üniversitesi önceden ön görmüş.
Facebook ile birlikte, Web 2.0 dönemine geçildi denebilir. Web 2.0 ile kullanıcılar içerikleri sadece tüketmediği, tüketirken üretebildiği, Google ve Sosyal Medya araçlarının en derin yerlerine görsellerini, bilgilerini, yorumlarını gönderebildiği bir döneme geçildi.
Medya patronluğu dünyanın her yerinde alışmış bir şeydir. Bir kişi birden çok medya organına sahip olabilir. Eskiden alışmış olduğumuz bir medya patronunun birden fazla televizyon kanalı ve/veya birden fazla gazeteye sahip olabilmesi durumuna holdingleşme (conglomerate) denmektedir. Peki kanal ya da gazetede değil de internetteki medya patronluğu olursa? Mark Zuckerberg’in sahibi olduğu Facebook, tam 1 milyar dolara 2012 yılında Instagram’ı satın aldı ve Zuckerberg’in medya patronluğu büyüyerek ilerledi. Tam 2 sene sonra yani 2014’te ise Facebook, dünyaca ünlü haberleşme aracı Whatsapp’ı tam 19 milyar dolar karşılığında satın aldı. Whatsapp’ın kurucu ortağı Acton, Whatsapp’ı Facebook’a sattıktan sonra ise pişmanlığını “Kullanıcılarımın gizliliğini daha büyük bir fayda elde etmek için sattım. Bir seçim yaptım ve her gün bununla yaşıyorum.” cümleleriyle ifade etmiştir.
Daha öncesinde ise Snapchat’i de kendi bünyesine almak ve tamamen sosyal medyanın imparatoru olmak için teklifte bulunan Mark Zuckerberg’in bol sıfırlı teklifini, Snapchat reddetti. “Alamıyorsan, kopyala” mantığı ile ilerleyen Facebook, Snapchat’in her özelliğini, sahip olduğu her sosyal medya uygulamalarına getirdi.
Peki Facebook bu kadar hayatımızın içindeyken, her yere “Facebook ile bağlan, Facebook ile üye ol” tuşlarını kullanarak üye olduğumuzu düşünürsek, siz hala Facebooklaştıramadıklarımızdan mısınız? Eğer öyleyseniz, tebrikler…
Fırsatları ortaya çıkarma, hedefleri gerçekleştirme ve yenilikçiliği benimseme yolunda ilk adımı atmaya hazır mısınız? Buradayız ve bağlantı kurmak için sabırsızlanıyoruz.