Türkiye Tedbirleri VS COVID-19 #evdekal

 

Son günlerde büyük küçük herkesin gündeminde olan, COVID-19 olarak isimlendirilen korona virüse karşı Türkiye, günler öncesinden yani virüs ülkeye giriş yapmadan önce büyük tedbirler aldı.

Televizyon ve radyo kanallarının yanı sıra, sosyal medyanın gücünü bu konuda da fazlaca hissettik. Bu yazımızın amacı ise Türkiye’nin korona virüsüne karşı aldığı tedbirler ve sizlerin neler yapabileceğiniz üzerine bilgilendirme yapmak.

16 Mart 2020 tarihi itibariyle yani vaka sayısının artmasıyla, Türkiye’de çok büyük önlemler ve tedbirler alınmaya başlandı. İlk vakanın açıklanmasından hemen sonra uluslararası çalışan büyük firmalar başta olmak üzere, kalabalık personele sahip şirketler, kalabalık sosyal alanlar, havaalanları ve belirlenen kriterlere uyan birçok yer faaliyete son verdi. Birçok yer evden çalışmaya başladı, biz de evde çalışan ajanslardan biriyiz hatta. Bunların yanında tiyatro, sinema, gösteri merkezleri, konser salonları, nişan/düğün salonları, çalgılı/müzikli cafe barlar, kıraathaneler, kafeteryalar,, kır bahçeleri, nargile kafeler, spa merkezleri, masaj salonları, AVMler, oyun salonları, internet kafeler, yüzme havuzları, spor salonları, hamamlar, kaplıcalar geçici bir süre boyunca kapatıldı. Okullar ise 1 haftalığına, üniversiteler ise 3 haftalığına kapatıldı. Virüsün seyirine göre süreler de güncellemeler gelebilir tabi.

Peki, bu süreçte nelere dikkat etmelisiniz?

 

1- Virüs, kişinin hapşırmasıyla ya da öksürmesiyle ağzından çıkan minicik damlaların size ulaşması ile yayılıyor. Yani bu süreçte öksüren, tıksıran ya da hapşıran kişilerden, kendi sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlığı için uzak durmalısınız. 

2- Türkiye korona virüsten, diğer ülkelere göre daha sonra yakalandı. Bu sebeple de yurt dışına giriş çıkışlara, bu tehlike ortaya çıktığı andan itibaren dikkat eden Türkiye’nin en önemli bildirgesi; yurt dışından gelen kişilerin kendini 14 gün boyunca karantina altına alması. Çünkü virüsün kuluçka süresi 14 gün. 14 günlük karantina süresince kendinde COVID-19 belirtilerine sahip olanların ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurması, altı çizilerek rica ediliyor. 

3- Belirsiz bir süre boyunca birçok yer kepenkleri indirdi, bazı şirket çalışanları evden çalışmaya başladı. Bunun amacı da kalabalık ortamlardan uzak durmak. Bu sebeple dışarıya çok gerekli olmadığı sürece çıkmayın. Çünkü virüs kapmış insanlar da hiçbir semptom göstermiyor olabilirler. Eğer dışarıya çıkmak durumunda kalırsanız, kalabalık ortamlardan uzak durun ve maske takmayı ihmal etmeyin. 

4- COVID-19 virüsünü yayan bu damlacıklar bazen farklı yerlere de bulamış olabilir. En basitinden örnek verecek olursak; kapı kolları, toplu taşıma tutacakları, elektronik aletler, kalem, defter, mendil, asansör düğmeleri, bardak, korkuluk hatta taktığınız maske bile virüslü olabilir. Bu da virüsün hızla yayılmasına neden olacaktır ve #evdekal yani kendini karantinaya alma durumunun önemini gösterir. Bahsettiğimiz türden yerlere dokunduğunuz zaman elinizi; gözünüze, yüzünüze, çocuklarınıza ve bebeklerinize, sevdiklerinize dokumamalısınız ki, enfekte riskinden uzak durabilin. 

5- Virüslerin eşyalar üzerinden barınma süresi 24 saat kadardır. Bu durumu da ciddiye alarak yapmanız gereken şey suyun ve sabunun gücüne inanmak. Elinizden geldiğince yaşadığınız alanı su ve sabun ile iyice temizleyin. Ellerinizi, minimum 20 saniye boyunca ovalayarak sık sık yıkayın. Eğer ki maske kullanıyorsanız, maskenizin kirlendiğini hissettiğiniz anda ya da 24 saati aşkın bir süredir o maskeyi kullandığınızı farkettiğiniz an, maskenizi hemen atın. Maskenizi 24 saatten fazla bir süre kullanırsanız, bu sefer maskenizde farklı bakteriler üreyecektir. Yediklerinizi ve kişisel eşyalarınızı kimseyle paylaşmayın. 

Türkiye’nin aldığı önemli ve büyük tedbirler sayesinde, dileriz ki COVID-19 virüsünün hakkından kısa sürede geleceğiz. Korona virüsü, alacağımız tedbirlerden daha güçlü değil. #evdekal